Son dönemlerin en dikkat çekici suç haberlerinden biri, ilginç bir savunma stratejisiyle gündeme geldi. Yavuz adıyla bilinen hırsız, polis tarafından yakalanmasının ardından mahkemede "Bana benziyor ama ben değilim" diyerek pişkin bir savunma yaptı. Bu sözler, hem mahkeme salonunda hem de sosyal medyada geniş yankı buldu. Sosyal medya kullanıcıları, hırsızın bu esprili ve bir o kadar da absürt savunmasını tartışmaya başladı.
Olay, şehrin en işlek caddelerinden birinde gerçekleşti. İddiaya göre Yavuz, bir dükkandan değerli eşyalar çalarak kayıplara karıştı. Güvenlik kameralarındaki görüntülerde Yavuz'un hırsızlık anı açıkça görünmesine rağmen, mahkemede yaptığı savunma herkesi şaşırttı. Hırsızlık suçlamasıyla karşı karşıya kalan Yavuz, olay günü giydiği kıyafetlerin, geçmişteki bazı zihinlerdeki imajıyla benzerlik taşıdığını öne sürerek "Bana benziyor ama ben değilim" dedi. Bu sözleri, mahkemede gülüşmelere neden oldu. Bazı izleyiciler, hırsızın bu cesur savunmasını alkışlarken, diğerleri durumun ciddiyetine vurgu yaptı.
Sosyal medya kullanıcıları, Yavuz'un ilginç savunmasını alay konusu yapmaktan geri kalmadı. Twitter'da #BanaBenziyorAmaBenDeğilim etiketiyle açtıkları trend, kısa süre içinde viral hale geldi. Kullanıcılar, hırsızın durumu üzerinden mizahi paylaşımlar yaparak bu durumu eğlenceli bir hale dönüştürdü. Bazı kullanıcılar, "Yavuz'un avukatı, dilekçesinde bunu kullanabilir" esprileri yaparak durumu ironik bir şekilde ele aldı. Bunun yanı sıra, kamuoyunun bir kısmı bu tür ilginç savunmaların mahkeme sistemine karşı bir alay olduğunu savunarak durumu eleştirdi.
Hırsızlık davasının savcısı, Yavuz'un savunmasını ciddiye almamakla birlikte, delil yetersizliği nedeniyle daha önceki davalarda benzer durumlar yaşandığını hatırlatarak, hırsızın da ciddiyetle yargılanması gerektiğinin altını çizdi. Eğer sanık, gerçekten kendisi olmadığını gösteren kanıtlar sunamazsa, mahkeme süreci olumsuz gelişebilir.
Bu olay, adalet sisteminin ne kadar esnek olduğu ve bazı kişilerin alay konusu haline gelebilecek cephelerden nasıl sıyrılabileceği konusunda tartışmalara yol açtı. Hırsızlığın giderek daha fazla toplumda yankı uyandırdığı günümüzde, Yavuz'un büstü gibi savunmaları toplumun geneline yayılmaya başlaması endişe verici bir durum. Bu durum, adli süreçlerin ciddiyetine gölge düşürebilir. Ancak Yavuz'un savunması, henüz mahkeme süreci devam ederken geliştirdiği ilginç savunma için birçok kişi tarafından merakla izlenmeye devam edilecek gibi görünüyor.
Bundan sonraki duruşmada Yavuz'un bu pişkin savunması kabul görecek mi yoksa mahkeme Yavuz'u suçlu bulup ceza verecek mi, hep birlikte bekleyip göreceğiz. Sonuç, yalnızca Yavuz'un geleceğini değil, aynı zamanda bu tür absürt savunmaların adalet sistemindeki yerini de etkileyecek. Belki de hırsızlık suçları üzerinde yapılan mahkeme yargılamaları, bu tür savunmaların daha fazla dikkat çekmesine neden olacak. Gerçekten de "bana benziyor ama ben değilim" sözü, hem hukuki çatışmalar hem de sosyal medyada gündemde kalmaya devam edecek.