Doğa ile iç içe yaşamanın hayalini kuran birçok insan vardır, ancak bu hayali gerçeğe dönüştürenler oldukça nadirdir. 55 yaşındaki bir adam, tam iki yıl boyunca bir mağarada yaşamış ve bu süreçte edindiği deneyimlerle dolu bir yaşam sürdürmüştür. Tarabya’nın yemyeşil ormanlık alanında bulunan bir mağarada yaptığı bu sıra dışı yaşam deneyimi, şimdi medyanın gündeminde. Adam, kendi kararları neticesinde mağarasını terk ettiğini ve yeni bir hayata adım attığını açıkladı. İşte bu ilginç yaşam hikayesinin detayları.
Adam, ağaçların arasında, doğanın kollarında bir yaşam sürdürdü. Mağarada geçirdiği süre boyunca, pek çok zorlukla karşılaştı. Gıda temin etmek, hava koşullarına karşı savaşmak gibi çeşitli aslında son derece basit ama günlük hayatta sıkça karşılaştığımız meseleler, onun için dev bir mücadeleye dönüşüyordu. Ancak, bu zorluklar ona huzur ve tatmin getiren bir deneyim oluyordu. Mağaranın içi, sürekli olarak temiz havayla doluydu ve bu durum, adamın sağlığını da olumlu yönde etkiliyordu. "Mağaram mükemmeldi," diyor adam. "Bol oksijenliydi ve huzurluydum. Dünyadan kopmuş hissetmiyordum, aksine kendimle daha derin bir bağ kurdum.”
Eşsiz doğası nedeniyle adam, ormanın sunduğu çeşitli meyve ve sebzelerle beslenmeyi öğrendi. Doğanın sunduğu bu zenginliklerden faydalanarak sadece hayatta kalmakla kalmadı, aynı zamanda kendine bir yaşam felsefesi de oluşturdu. Günleri genellikle meditasyon yaparak, kuş seslerini dinleyerek ve doğanın dinamikleri üzerine düşünerek geçiyordu. "Huzur bulmak için şehirden uzakta olmak gerektiğini anladım,” dedi. İnsanların koşturmacasının dinmediği, sürekli bir belirsizliğin içinde kaybolduğu bir dünyada, kendi mağarasının ona sunduğu sakinliğin kıymetini çok iyi biliyordu.
Ancak uzun süren bu huzurlu yaşam sona erdi ve adam, şehre geri dönme kararı aldı. “Bir süre daha kalabilirdim ama çoğu insanın yaşamla kurduğu bağı sosyal etkileşimler üzerinden sağladığını fark ettim," diye ekliyor. Bu dönüş kararı, dış dünyaya tekrar açılma ve sosyal hayatın sunduğu olanakları da değerlendirmeye başlama isteğinden kaynaklanıyordu. Şehir hayatında, öncelikle kendine bir iş bulmayı ve doğru bağlantılar kurmayı hedefliyor. “Kendime yaptığım bu iki yıllık mola, şimdi karşıma yeni fırsatlar çıkarmak için beni hazırladı” diyor.
Şimdi daha önce hiç yürütmediği bir sosyal medya hesabı açarak yaşadığı bu sıra dışı deneyimi paylaşmaya başladı. İnsanlara, kanıksadıkları yaşam tarzlarının dışına çıkarak neler deneyimleyebileceklerini anlatmak istiyor. Onun hikayesi, hem cesaretin hem de içsel huzurun bulunabileceği bir yaşam tarzının simgesi haline geldi. Herkesin merak ettiği bir soru aslında şu: "Acaba daha fazla insan böyle bir hayat seçebilir mi?"
İki yıl boyunca sürdürdüğü yaşamdan pek çok ders çıkardığını ifade eden adam, doğanın insana sunduğu huzur ve dinginliği her fırsatta vurguluyor. Şimdi geri döndüğü şehirde, insanlara doğanın gücünü hatırlatmaya ve onlara ilham vermeye kararlı. “Doğanın çok şey sunduğu bir dünya var, ona dikkat ettiğinizde hayat çok daha anlamlı hale geliyor," diyor ve gülümseyerek ekliyor: "Ama şimdi bu yaşadıklarıma bir başlangıç noktası olarak bakıyorum.”
Sosyal medya hesaplarında sürekli olarak doğa, meditasyon ve beceriler üzerine çeşitli içerikler üretmeye başlayan adam, hayatının genel iradesinin nasıl açık havadan etkilendiğini, insanların iyilikleri için birlikte vakit geçirmenin önemini anlatmayı amaçlıyor. Bu da onu, çok daha derin bir deneyim ile dolu bir yaşam sürmeye ve bildiklerini paylaşmaya yönlendirmiş durumda.
56 yaşına adım atan bu adam, doğa ile olan bağlantısını korurken, yeniden insanlar ile iç içe bir yaşam kurmanın peşine düşmüş durumda. Geçirdiği zaman dilimi, onu sadece olağanüstü bir yaşam deneyimi ile değil, aynı zamanda yeni hedefleri bulunan bir birey haline getirdi. Geri dönüşüyle birlikte, artık insanlara ilham vermek adına daha fazla fırsat elde etmeyi planlıyor. İki yıl boyunca yaşadığı hayat ise, yaşamın basit ama derin anlamına dair bir hatırlatma niteliği taşıyor; her birey, kendi huzurunu bulmak için doğanın sunduğu kıymeti keşfetmeli!